Çocuk, her aileye gelecek güvencesi ve mutluluk kaynağıdır. Hamileliğin başlangıcından itibaren ailede değişik duygular yaşanmaya başlanır. Sağlık durumu, cinsiyeti, evde ne gibi değişikliklere neden olacağı, ortamın nasıl düzenleneceği merak konusu olur. Her aile sağlıklı bir bebek bekler ancak aileye özürlü bir bebek gelmesi durumunda bütün bu duygu ve düşünceler adeta şoka girer, aile karmaşık duygu ve düşünce çatışması yaşar. Bunun nedenlerini düşünürken bir taraftan çareler arar, ilgili, ilgisiz, birçok yere başvurur, çocuklarının sağlığına kavuşması için çeşitli çareler arayışında olurlar. Kızgınlık, utanma, şok, inkar, depresyon gibi karışık duygularla çocuğu reddetme yoluna gidebilir, suçluluk duyusu hisseder ya da bir suçlu arayabilirler. Zamanla bu durumu kabullenir çocuğun eğitimi ve gelişimi konusunda gerekli yerlere başvurup doktor, uzman ve eğitimcilerin desteği ve hizmetiyle eğitimi, gelişimi ve bağımsız davranışlar geliştirebilmesi için çaba sarf eder.
Engeli olan bir çocuğun doğumu ailenin dengesini alt üst ederek ailelerin değişik duygu ve düşüncelerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu duygular kaynaklar incelendiğinde şok, inkar, suçluluk, kızgınlık, depresyon, nesnellik ve çözüm ya da pazarlık ve kabullenme gibi evreleri içerir. Bazı yazarlar, anne babaların birer birey olarak düzenli, birbirini izleyen ve kestirilebilir tepkiler gösteremeyebileceğini öne sürerler. Anne babalar değişen sıralarla, her evrede farklı zaman ve enerji harcayarak çeşitli evrelerden geçebilir ve bazı evreleri hiç yaşamayabilirler.
En son evreye gelindiğinde çocuk, olduğu gibi kabul edilir. Çocuğu olduğu gibi kabul etme birkaç ayı alabileceği gibi, yılları da alabilir. Kabul süresi kısa olduğunda anne baba ve çocuktadır. Yetersizlikten etkilenmiş bir çocuğa karşı ailelerin göstermiş olduğu tutumların altında çocuğun aile için taşıdığı anlam yatmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder